Jandarmadan “Yüksek Basınçlı Elektrikli Solunabilir Hava Kompresörü” ihalesine ilişkin açıklama Açıklaması

Jandarma Genel Komutanlığı, Sualtı Arama Kurtarma Timleri’ne (SAK) alınacak “Yüksek Basınçlı Elektrikli Solunabilir Hava Kompresörü” ihalesinde yerli malı üreten ulusal firmaların desteklendiğini bildirdi.

Jandarma Genel Komutanlığından yapılan açıklamada, bugün bir gazetede yayımlanan haberde “Yerli ve Milli Olmak Nerede Kaldı? Yunan Malı Alma Şartı!” başlığıyla SAK timlerinin muhtaçlığı için alınacak “Yüksek Basınçlı Elektrikli Solunabilir Hava Kompresörü” ihalesine ait birtakım argümanların yer aldığı belirtildi.

SAK timleri için 8 Yüksek Basınçlı Elektrikli Solunabilir Hava Kompresörüne gereksinim duyulduğu bildirilen açıklamada, gereksinime yönelik incelemelerin yapıldığı, teknik özellikleri karşılayan (kompresör gücü en az 300 bar olacaktır) 5 markanın olduğunun tespit edildiği aktarıldı.

Alkın/ Türkiye, Nardi/ İtalya ile kelam konusu haberde geçen firma ve 2 Alman firması distribütörleri ile teknik görüşme gerçekleştirildiği söz edilen açıklamada, 2 Alman firmasının fiyatların yüksek olduğunu belirterek firma teyidi vermedikleri kaydedildi.

Satın almanın açık ihale metoduyla 8 Aralık’ta gerçekleştirileceği belirtilen açıklamada, şu sözlere yer verildi:

“İhalede yerli malı teklif eden yerli istekli üzerine yüzde 15 fiyat avantajı uygulanacaktır. Bu kapsamda kurumumuz yerli malı üreten yerli ve ulusal firmaları desteklemektedir. Kelam konusu haberde geçen savları bulunan kişinin, nitelikleri sağlayan rastgele bir üretimi ve ihaleye girmesi engellenen firması bulunmamaktadır. Alıma ait ihale dokümanında görüleceği üzere teslim edilecek malın yalnızca Yunan malı olma kuralı mevcut değildir.

Haberde belirtilen savların, yapılan ihalelerde usulsüzlük yapılıyormuş izlenimi yaratarak, kamuoyunu aldatıcı, ebediyen milletinin hizmetinde olmayı ve hukukun üstünlüğünü kendisine prensip edinmiş Jandarma Genel Komutanlığına yönelik haksız ve olumsuz algı oluşturabilecek bir tesir yaratabileceği ve Jandarma Teşkilatının prestijini olumsuz etkilemeye yönelik olduğu değerlendirilmiştir.”